Yapay Zekâ İşe Alım Süreçlerinde Nasıl Rol Oynuyor?

İnsanlara özgü düşünme, öğrenme, sorun çözme ve karar alma yetilerini bilgisayar sistemlerine entegre etmeyi hedefleyen yapay zekâ teknolojisi, günümüzde; sağlık, finans, bankacılık, e-ticaret, otomotiv, üretim ve hizmet gibi çeşitli alanlarda yaygın şekilde kullanılmaktadır.

Tüm bu alanlarla birlikte yapay zekâ, İK fonksiyonlarının birçok alanının dönüştürülmesinde; özellikle de işe alım süreçlerinde, önemli bir rol oynamakta ve aktif olarak kullanılmaktadır. 

Yapay zekâ teknolojileri İnsan Kaynakları süreçlerine entegre edilmeden önce, işe alım süreçleri hem zaman açısından maliyetli hem de oldukça zahmetliydi. Şirketler, uygun adaylara ulaşabilmek adına farklı mecralarda iş ilanları yayınlayarak geniş bir başvuru kitlesine ulaşmayı hedefliyordu. İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte ise dijital reklam araçları sayesinde daha fazla adayın sürece dâhil olması mümkün hâle geldi. Ancak bu durum, başvuruların niteliğiyle ilgili yeni sorunları da beraberinde getirdi. İlan kriterlerine uygun olmayan pek çok aday, şansını denemek amacıyla başvuruda bulunuyordu. Bu durum, başvuru sayısının artmasına ve işe alım sürecindeki iş yükünün çoğalmasına neden oldu; dolayısıyla bazı işletmeler bu süreci yönetebilmek için ek insan kaynağına ihtiyaç duymaya başladı. Bu noktada; yapay zekâ, günümüz İK profesyonellerine, işe alım süreçlerinde; aşağıda sıralanan olumlu etkiler başta olmak üzere birçok katkı sağladı.

Yapay Zekânın İşe Alım Süreçlerine Olumlu Etkileri

1.     Maliyetlerin Azaltılmasına Katkı Sağlar:

Yapay zekâ destekli sistemler, işe alım sürecindeki operasyonel maliyetleri düşürerek bütçe verimliliği sağlar.

2.     En Uygun Adayın Seçilmesini Kolaylaştırır:

Yapay zekâ, adayları objektif kriterlerle değerlendirerek pozisyona en uygun adayın seçilmesine yardımcı olur.

3.     İşe Alımda Objektifliği Artırır:

İnsan kaynaklı önyargı ve yanlılıkların önüne geçilerek daha tarafsız ve adil işe alım süreçleri gerçekleştirilir.

4.     Zaman Tasarrufu Sağlar:

Adayların taranması, değerlendirilmesi ve ön eleme süreçlerinde zaman kazandırarak işe alım süresini kısaltır.

5.     Yanlış Yerleştirmelerin Önüne Geçer:

Yapay zekâ sayesinde aday ve pozisyon arasındaki uyum daha isabetli belirlenerek, hatalı işe alımların yol açtığı zaman ve maliyet kayıplarının önüne geçilmektedir.

6.     İş Gücü Devir Oranlarını Azaltır:

Uygun adayların işe alınması, işten ayrılma oranlarını düşürerek çalışan bağlılığı ve sürekliliği sağlar.

İK süreçlerinin önemli bir kısmını oluşturan işe alım süreçlerinde yapay zekânın kullanılmasının birçok avantajı olsa da tek başına tüm süreçleri yürütmesi mümkün değildir. İşe alım süreçlerinde İK yöneticilerine destek olarak kullanıldığında verimliliği arttıran yapay zekânın, iş hayatına uyarlanmasında işletmeler önemli risklerle karşı karşıya kalmaktadırlar.

Yapay Zekânın İşe Alım Sürecinde İşletmeler İçin Riskleri

1.     Veri Altyapısının Yetersizliği:

Şirketlerin mevcut verilerinin yapay zekâ uygulamaları için yeterli veya uygun formatta olmaması, sistemlerin etkin çalışmasını engelleyebilir.

2.     Çalışanların Yetersiz Dijital Becerilere Sahip Olması:

Yapay zekâyı etkili kullanabilmek için gerekli olan temel dijital beceriler çalışanlarda yeterince bulunmayabilir.

3.     Eğitim Eksikliği:

Yapay zekâ teknolojilerini verimli şekilde kullanabilmek için gerekli eğitimleri sunan işletme sayısı sınırlı kalmaktadır.

4.     Yatırım ve Uyarlama Sürecinde Zorluklar:

Veri altyapısının yeniden yapılandırılması ve çalışanların bu yeni sistemlere uyarlanması hem zaman hem de maliyet açısından önemli yatırımlar gerektirir. Bu durum, özellikle kısıtlı kaynaklara sahip küçük ve orta ölçekli işletmeler için önemli bir zorluk oluşturabilir.

 

Sonuç olarak; yapay zekâ, işe alım süreçlerinde maliyet ve zaman tasarrufu sağlaması, objektifliği artırması ve en uygun adayın seçilmesine yardımcı olması gibi önemli avantajlar sunarak işletmelere değerli katkılar sağlamaktadır. Ancak bu teknolojinin etkin biçimde kullanılabilmesi, uygun veri altyapısının varlığına ve çalışanların dijital becerilerle donatılmasına bağlıdır. Veri eksiklikleri ve eğitim yetersizlikleri, yapay zekâ uygulamalarının başarıya ulaşmasını engelleyebilecek başlıca riskler arasında yer almaktadır. Bu sebeple, işletmelerin yapay zekâyı işe alım süreçlerine dâhil ederken bir yandan teknolojik altyapılarını geliştirmeleri, diğer yandan da çalışanlarını bu dönüşüme uyarlayacak şekilde hazırlamaları gerekmektedir. Ancak bu şekilde yapay zekânın sunduğu fırsatlardan en verimli şekilde yararlanabilirler.

Lina Yıldız