Çalışan memnuniyeti anketleri; çalışanların yaptıkları işten duydukları memnuniyete etki eden faktörleri yordamamıza ve bu faktörlerle ilgili gerekli çalışmaları yapmamıza yardımcı olan anketlerdir.
Günümüzün değişen ve şirketlerin başarısına doğrudan etki eden, stratejik insan kaynakları uygulamalarında; çalışan memnuniyeti kavramı; üzerinde önemle durulması gereken bir faktör haline gelmiştir.
Çeşitli anketler uygulanarak ölçümlenmeye çalışılan çalışan memnuniyeti, ne kadar gerçekçi veya bu anketler ne kadar etkili?
Çalışan memnuniyeti anketlerinin amacı; çalışanların, iş doyum ve memnuniyetini arttırmak için yapılması gereken çalışmalara veriler sağlamaktır.
Çalışan memnuniyeti anketleri, genelde; çalışanların iş ortamı, yöneticileri, maaş politikaları, kariyer gelişim olanakları ve genel çalışma deneyimi hakkında ne hissettiklerini/ne derece memnun olduklarını anlamak için tasarlanan ve değişmesi gereken süreçlere gerekli dokunuşları yapmayı amaçlayan anketlerdir.
Birçok araştırma, düzenli olarak yapılan çalışan memnuniyeti anketlerinin, iş yerinde bağlılık ve verimliliği artırabildiğini gösteriyor. Ancak bu etkililiğin gerçekleşmesi, birkaç önemli faktöre bağlı:
Çalışanlar, verdikleri yanıtların gizliliğine güvenmiyorsa dürüst olmayabilir. Anketlerin anonim yapılması ve bu sürecin açıkça anlatılması, güven ortamı yaratır.
Birçok çalışan, anketlerin sadece “formaliteden” yapıldığını düşünüyor. Eğer anket sonuçları analiz edilip somut adımlar atılmazsa, bu durum çalışanlar arasında güvensizlik yaratır ve gelecekteki anketlere katılımı da azaltır.
Yılda bir kez yapılan anketler çoğu zaman yeterli değildir. Düzenli geri bildirim almak ve gelişimi takip etmek, hem çalışan bağlılığını artırır hem de yönetime sürekli iyileştirme fırsatları sunar.
Anketler tek başına yeterli değildir. Çalışanlarla doğrudan yapılan bire bir görüşmeler, açık kapı politikaları ve sürekli iletişim süreçleri, anketlerin topladığı verilerin çok daha etkili kullanılmasını sağlar.
Eğer anketler sadece gösteriş amaçlı yapılıyor, çalışanlara geri bildirim verilmiyor veya sonuçlar ciddiye alınmıyorsa; bu anketler hem zaman kaybı olur hem de çalışanlar arasında demotivasyona neden olabilir. “Sorunları biliyorlar ama hiçbir şey yapmıyorlar” algısı, iş yerindeki güven duygusunu ciddi şekilde zedeleyebilir.
Çalışan memnuniyeti anketleri, doğru şekilde tasarlanıp uygulandığında; kurum kültürünün gelişmesi ve çalışanın iş doyum ve memnuniyetinin artması için güçlü bir araç olacaktır. Unutulmamalıdır ki, etkili iletişim, samimi yaklaşım ve sürdürülebilir aksiyon planlarıyla desteklenen anketler, çalışanların sadece sesini duymakla kalmaz; o sesi değerli kılar.
Lina Yıldız